16 Ara 2020 14:22

İranlı büyükelçi:

İran ve Türkiye çok derin ve müstesna ilişkilere sahip

İran ve Türkiye çok derin ve müstesna ilişkilere sahip

Aydınlık gazetesine konuşan İran'ın Ankara Büyükelçisi Muhammad Ferazmend, "İran’la Türkiye arasındaki ilişkiler çok derin ve müstesna ilişkilerdir." dedi.

İran'ın Ankara Büyükelçisi Muhammed Ferazmend Türkiye ile İran arasında krize neden olan yanlış anlaşılmanın giderildiğini bildirdi. ABD ve İsrail’in bölgede hegemonya kurmak için Türkiye ile İran arasını bozmaya çalıştığını kaydeden Muhammed Ferazmend, İran ve Türkiye’nin düşmanlarının ortak olduğunu vurguladı. “İran Kafkaslar’da ‘Altılı Platform’ önerisini değerlendirecektir. Ateşkes öncesi bizim de benzer bir önerimiz vardı” diyen Muhammed Ferazmend, bölgesel sorunların bölge ülkeleri ile çözülebileceğini ifade etti. ABD ve İsrail’e karşı “maksimum direniş” politikası izlediklerini hatırlatan Ferazmend, Biden sonrası için, kendilerinin Beyaz Saray’da kimin oturduğuna göre tutum belirlemediğini, atılacak adımlara baktıklarını belirtti. Bölge ülkelerinin ABD’nin Suriye’yi bölme girişimlerine izin vermeyeceğini de kaydeden Ferazmend, İran-Türkiye ticaretinin artırılması için yeni mekanizmalar kurulabileceğine işaret etti.

İran'ın Ankara Büyükelçisi Muhammed Ferazmend Aydınlık’a Türkiye ile yaşanan “şiir krizi”, Kafkaslarda ve bölgemizde yaşanan sorunların çözümü, Biden sonrası Amerika ile olası ilişkiler, Suriye’de Fırat’ın doğusunda ABD’nin faaliyetleri, İranlı bilim insanı Fahrizade suikastı, Türkiye-İran ticaretinin artırılması gibi konulardaki görüşlerini açıkladı. Ferazmend’in Aydınlık’ın sorularına verdiği yanıtlar özetle şöyle:

Şiir krizi

İran’la Türkiye arasındaki ilişkiler çok derin ve müstesna ilişkilerdir. Her iki taraf da aralarında bir gerginlik istemezler. Son dönemde yaşanan sorun da diplomatik kanallar üzerinden çözüldü. İran Dışişleri Bakanı Dr. Zarif İle Türk Dışişleri Bakanlı Çavuşoğlu görüştü, yanlış anlama giderildi. İki taraf da iki ülke arasındaki iyi ilişkilere vurgu yaptı. İki ülke ilişkilerinin devamı için çaba göstermekten söz etti.Türkiye ve İran bölgenin en güçlü ülkeleridir. Şu anda geçmişe göre çok daha güçlüdürler. Emperyalist ülkeler İran’dan da Türkiye’den de çekinmektedirler. İki ülke de yabancı ülkelere karşı büyük bir caydırıcılık yaratmış durumda. Bu nedenle yaptırım kartı devreye sokulmaya çalışılıyor. ABD ve İsrail bölgemizde hegemonyalarını güçlendirmek için Türkiye-İran ilişkilerini bozmaya çalışıyor. Bugüne kadar başaramadılar, başaramayacaklar.

Dolayısıyla iki ülkenin siyasi merkezleri ve basını, bu tür yanlış anlaşılmalar olduğunda ateşe odun taşıma yerine işi liderlere bırakmalılar. İki ülke liderliği ortak tehditleri göz önünde bulundurarak en uygun çözüm yollarını üretecekler.

Bölgesel sorunlar ortak

İki ülke tarihi ilişkilerin yanı sıra bölgesel ortak sorunlarla da karşı karşıyadır. Düşmanlarımız ortak. Bölge dışı büyük güçler bizlere karşı ortak bir tutum geliştirme peşindeler. Zalimce müdahaleler içindeler. Örneğin uluslararası hukuka aykırı olarak İranlı bilim adamına suikast düzenlediler. Türkiye’de de benzer başka yöntemler uyguladılar.

Altılı platform

İran’ın temel politikalarından biri bölgesel sorunların bölge ülkeleriyle birlikte çözülmesidir. Altılı Platform da bu doğrultuda. Şayet bu öneri diplomatik ve resmi kanallardan İran’a iletilirse, İran da konuyu değerlendirip resmi kanallardan taraflara iletecektir. Ermenistan ile Azerbaycan arasında ateşkes anlaşması imzalanmadan önce İran da benzer bir öneride ve girişimde bulundu. Bölgede 5 ülkenin iş birliğini, (İran, Azerbaycan, Türkiye, Rusya ve Ermenistan) kapsayan bir öneri getirmişti. İran Dışişleri Bakan Yardımcısı geçen ay 4 başkenti ziyaret ederek bu önerilerini paylaştı. Sayın Aliyev ve Erdoğan’ın önerisi de aynı doğrultuda görünmektedir. Tabi ki İran olarak öneriyi değerlendireceğiz. Değerlendirme yapıldıktan sonra İran resmi görüşünü açıklayacaktır.

ABD yaptırımları

ABD özellikle bağımsız ülkelere, bağımsız güçlere karşı yaptırımlara başvurmaktadır. Artık eskisi gibi darbe, askeri müdahale gibi girişimlerden istedikleri sonucu alamıyorlar. Yaptırım uygulayıp, diğer ülkeleri de yaptırım uygulamaya zorluyorlar.

ABD’nin karşı çıktığı İran’ın teknolojik ilerlemesi büyük ölçüde yaptırım uyguladıkları dönemde gerçekleşti. Bu da şunu gösteriyor. Onların yaptırımları hedefe ulaşamadı. Yaptırımlar halka zarar veriyor. Özellikle korona döneminde ilaç ve tıbbi cihazlara ulaşmakta zorluk çektik. Bu insan hakları ihlalidir.

İsrail de artık İran’a karşı o kadar çaresiz kalmış ki sınır ötesi teröre başvuruyor. Bu İran’ın direnişine karşı güçsüzlüğünün işareti. Biz de İran olarak bu tür saldırılara karşı “maksimum direniş” politikasını izliyoruz.

Biden sonrası

ABD tek taraflı olarak Nükleer Anlaşma'dan çekildi. Bu hukuk dışı bir durum. ABD tekrar anlaşmaya dönmek, hatalarını telafi etmek istiyorlarsa gerekli adımları atmaları gerekiyor. Bu adımları gördükten sonra bir karar veririz.

Bizim ABD’ye olan ilişkilerimiz güvene değil güvensizliğe dayalıydı. Bu nedenle Nükleer Anlaşma'da tüm detaylara değinmek zorunda kaldık. Bu nedenle 140 sayfalık bir anlaşma metni ortaya çıktı. En ince detaylar anlaşmada var. Biz şimdi Biden anlaşmaya döneceğini söylediği için bir adım atmayız. Yaptıklarını, attıkları adımı gördükten sonra bir karar vereceğiz.

İran'a müdahale

ABD bugüne kadar İran’a karşı askeri seçeneğe başvurmadıysa bu istemediğinden değil, imkansız olduğundan, göze alamadığındandır. İran’ın gücünden, caydırıcı gücünden dolayıdır. 4 yıl öncesine göre ne İran’ın caydırıcı gücünde bir azalma vardır, ne de ABD’nin seçeneklerinde bir fazlalık vardır. ABD’nin İran’a karşı bir saldırı seçeneği olduğunu düşünmüyoruz. Biz İran olarak her türlü seçeneğe karşı da hazırız. Biz hiçbir zaman Beyaz Saray’da kim oturuyor diye bir tutum sergilemedik.

Bölge ülkelerinin işbirliği

Gerçek şu ki Suriye’de bu kadar karmaşık bir sorunu aşabilecek tek seçenek Astana mekanizmasıydı. Bu adımlar atıldı. Çok büyük kazanımlar elde edildi. Diğer taraftan siyasi süreç de bu mekanizma sayesinde ilerliyor. Bu mekanizmanın başarısında bölgenin en güçlü iki ülkesi İran ve Türkiye’nin yan yana durması etkili oldu. Rusya’nın da olması başarıda büyük etkisi oluyor.

Suriye’nin toprak bütünlüğünü tüm bölge ülkeleri destek veriyor. Sadece ABD Suriye’yi bölmeye çalışıyor. Bölge ülkeleri buna izin vermeyecektir.

Türkiye’ye 2019’dan itibaren petrol ihracatımız sıfıra düştü. Petrol ihracatımız durunca İran’ın Türkiye’deki mali kaynakları da haliyle azalıyor. Bu da diğer ticaretimizi olumsuz etkiliyor. İkili ticaretimiz de azalıyor. Ama şunu da söyleyebilirim ki kamu ve özel sektörde ikili ticari ilişkilerimizin geliştirilmesi konusunda bir irade var. Türkiye İran’a karşı yaptırımlara açıkça karşı çıkan ender ülkeler arasında yer almıştır. Ticari ilişkilerimiz olabildiğince devam etmektedir.

Böylesine başarılı bir mekanizmayı benzer krizlerde de kullanabiliriz. Örneğin Kafkas sorununda da benzer bir mekanizma kurulabilir. Kafkaslar sadece askeri ve siyasi rekabet bölgesi olarak görülmemeli. Bu bölge çok büyük fırsatlar içeriyor. Ekonomi, enerji, lojistik alanında işbirliği yapılabilir.

İran- Türkiye ekonomik ilişkileri

Türkiye’ye 2019’dan itibaren petrol ihracatımız sıfıra düştü. Petrol ihracatımız durunca İran’ın Türkiye’deki mali kaynakları da haliyle azalıyor. Bu da diğer ticaretimizi olumsuz etkiliyor. İkili ticaretimiz de azalıyor. Ama şunu da söyleyebilirim ki kamu ve özel sektörde ikili ticari ilişkilerimizin geliştirilmesi konusunda bir irade var. Türkiye İran’a karşı yaptırımlara açıkça karşı çıkan ender ülkeler arasında yer almıştır. Ticari ilişkilerimiz olabildiğince devam etmektedir.

Bankacılıkta ve para transferlerinde sorunlar yaşıyoruz. Buna rağmen işadamlarımız gerekli gayreti gösteriyor. Yeni mekanizmalar kurularak ticaretimizin eski seviyesine çıkarılması bir yana dursun, hatta eski seviyenin üstüne çıkarılması bile mümkün. Kısa sürede 10 milyar doları aşabiliriz.

İki ülke ilişkileri daha da geliştirmek için çaba sarfediyor. Pandemi sürecinde de bu devam etti. Bu dönemde özellikle demiryolları üzerinden yapılan ikili ticaretimiz daha da gelişti. Demiryolu taşımacılığındaki işbirliğimiz daha da ilerledi. Şimdi ikinci bir demiryolu yapma projemiz var. İran’ın kuzeybatısındaki Çeşme Süreyya bölgesinden,Türkiye tarafındaki Dilucu denilen bölgeden geçerek Kars’a ulaşan bir demiryolu hattı.

Kasım Süleymanı'nin şehit edilmesinin yıldönümü

Önümüzdeki günlerde General Kasım Süleymani’nin şehit olmasının 1. yıldönümü anmaları yapılacaktır. Kasım Süleymani’nin şehit edilmesi İran ve ABD arasındaki karmaşık dosyada yerini almıştır. Süleymani’nin şehit ediliş yeri ve şekli çok önemlidir. Süleymani Irak’ın DEAŞ’la mücadelesine büyük katkılar yapmış bir kişidir. İran İslam Cumhuriyeti tarafından Irak’a askeri müsteşar olarak gönderilmişti. Süleymani İran’da çok önemli bir akımın şahsiyetiydi. Bu akımın adı “Siyonizm ve Emperyalizme Direniş Akımı”ydı. Filistin davasının en önemli savunucularından biriydi. Bölgede mazlum halkları en çok seven ve savunan biriydi. Irak’ta misafir iken şehit edilmiştir. İran, Irak ve bölge halkları Kasım Süleymani’yi hiçbir zaman unutmayacaktır.

Fahrizade suikastı

Fahrizade suikastı uluslararası tüm yasalara ve kurallara aykırı. Herkesin karşı çıkması gereken bir olay. Uluslararası toplum için de test mahiyetinde bir olay. Sınır ötesi bir terörizm. Fahrizade, İran devletinin önemli bir yetkilisi. Bu saldırıyı başta Türkiye olmak üzere birçok ülke net bir dille kınadı. Ama ne yazık ki AB ve Avrupalı ülkeler bu terörü olması gereken şekilde kınamadı.

Terörün faili İsrail. Peki İsrail bu terör olayını neden bu düzeyde, bu zamanda ve bu şekilde yaptı. İsrail’in amacı savaş yaratmak ve İran’ın uluslararası toplumla diplomasi yollarını kapatmaktı. İran İslam Cumhuriyeti bu tür saldırılara en güçlü bir şekilde yanıt verme kapasitesine sahiptir. Ancak başkalarının planladığı tuzaklara düşerek bunu yapmaz. Yanıtını kendi iradesiyle, kendi istediği zamanda, kendi istediği yerde, kendi belirleyeceği yöntemle verecektir. Siyonist rejim bu olaydan sonra kırmızı alarm durumuna geçti. İran’ın yanıt verme gücünün olduğunu biliyorlar.

Bölgede yaşanan saldırılar, Kasım Süleymani’ye, Fahrizade’ye karşı yapılan saldırılar neİran halkının hafızasından silinir, ne de bölge siyasetinin hafızasından silinir.


 

News ID 1891171

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
  • captcha